Dijital Çağın İronisi: Robotlaşan Nesiller, İnsanlaşan Teknoloji ve Ailenin Dengesi

Günümüzde dijitalleşen hayatlar, sanallaşan insan ilişkileri ve ekran karşısında geçirilen uzun saatler ebeveynleri zorlu bir sınavın eşiğine getirdi. Dünya düzeni kurulduğundan beri süregelen kadim eğitim anlayışı içerisinde başarılı çocuklar yetiştirmek hiç bu kadar karmaşık olmamıştı. Bir yanda teknolojinin sunduğu sonsuz imkânlar, diğer yanda bu imkânların beraberinde getirdiği görünmez riskler… Bu tablo, anne babalara hem büyük fırsatlar hem de ciddi sorumluluklar yüklüyor.

Türkiye’de ailelerin sosyoekonomik durumları farklılık gösterse de, ortak bir gerçek var: Her ebeveyn, çocuğunun iyi bir hayat sürmesinin anahtarının eğitimde olduğunu biliyor. Ancak bu anahtarı doğru kullanabilmek artık sadece ezberci bir sistemin, yüksek notların ya da bitmeyen sınav maratonlarının ötesine geçmeyi gerektiriyor. Çocuğu bir birey olarak kabul etmek, onun mizacını, karakterini, ilgi alanlarını fark etmek ve bu doğrultuda yönlendirmek günümüzün gerçek başarısı haline geldi.

İlginç olan şu ki, aileler hiç olmadığı kadar çocuklarının eğitim sürecine dahil oluyor. Çocukla beraber ders çalışan, sınavlara hazırlanan, hatta kimi zaman çocuğundan daha fazla kaygı taşıyan anne babalar… Bu durum,“helikopter aile” modeli olarak adlandırılıyor. Ama asıl soru şu: Çocuklardan daha fazla okul stresini yüklenmek gerçekten de doğru bir yaklaşım mı? Yoksa farkında olmadan çocukları hayatın doğal zorluklarına karşı daha kırılgan mı hale getiriyoruz? Cevap, çoğu meselede olduğu gibi, dengede saklı.

Denge, yalnızca akademik başarı ile ölçülmeyen bir hayat anlayışını beraberinde getirir. Çocuğun bilgi ve becerilerinin yanında duygusal zekâsını, empati yeteneğini, kültürel bağlılığını, insani değerlerini geliştirmesi de en az dersler kadar önemlidir. Çünkü gelecekte başarılı olacak bireyler yalnızca yüksek puanlar alanlar değil, aynı zamanda iletişim kurabilen, paylaşmayı bilen, dayanışmayı öğrenmiş, özgüvenli ve merhametli bireylerdir.

Teknoloji çağında eskiden değerli olan pek çok şeyi yapay zekâ üstlenebilir hale geldi. Bilgiyi daha hızlı tarayabilir, sorunlara daha pratik çözümler bulabilir. Ama yapay zekâ bir büyüğe saygı duyamaz, bir dostun acısını paylaşamaz, bir annenin sevgisini hissedemez. Çocuklarımızı robotlardan ayıran da tam olarak bu insani yanlarıdır. Onlara bu değerleri aktarmak, geleceğin yalnızca donanımlı değil, aynı zamanda vicdanlı bireylerini yetiştirmek demektir.  

Unutulmamalıdır ki gerçek başarı, sınav notlarıyla değil; hem dijital dünyadan faydalanabilen hem de insani değerlerini kaybetmeyen, kendi potansiyelini tanıyan ve topluma faydalı bireyler yetiştirmekle ölçülür. Hiçbir balık uçmaya, hiçbir kuş yüzmeye zorlanmamalı; her çocuk kendi yeteneği ve kapasitesi doğrultusunda değerlendirilmeli, kendi yolunu bulabilmesi için rehberlik edilmelidir.

Belki de çocuklarımızı geleceğe hazırlamanın en doğru yolu, onları daha çok kursa yazdırmak, daha fazla deneme çözmeye zorlamak ya da daha pahalı tabletler almak değildir. Bazen sadece birlikte sofraya oturmak, yürüyüşe çıkmak, ya da göz göze gelip içtenlikle gülümsemek yeterlidir. Ne garip değil mi? Dünyanın en gelişmiş yapay zekâsı bile, bir akşam sofrasında paylaşılan kahkahaların sıcaklığını, annenin tencereye kattığı sevgiyi, babanın anlattığı eski bir hikâyedeki bilgeliği veya kardeşler arasındaki şefkat dolu bakışları asla yansıtamaz..

8 Eylül’de başlayacak eğitim-öğretim yılının tüm öğrenciler, aileler ve öğretmenlerimiz için;

·         Bilginin sadece sınavlara değil, hayata hazırladığı,

·         Merak duygusunun asla kaybolmadığı,

·         Dayanışmanın notlardan daha değerli sayıldığı,

·         Başarının; iyilik yapmak, paylaşmak ve anlamak olduğu,

·         Teknolojinin akıllıca kullanıldığı ama insani değerlerin asla unutulmadığı,

·         Çocukların hem özgür hem de sorumluluk sahibi olduğu,

·         Öğretmenlerimizin emeklerinin karşılığını en güzel şekilde aldığı,

·         Ailelerin kaygılarının değil, umutlarının büyüdüğü

bir yıl olmasını diliyorum.

Unutmayalım: En değerli ders, iyi insan olmanın dersidir.
Yeni dönem hepimize hayırlı olsun.

Yazar

Scroll to Top