Karahasanlıların yerleşim yerleri: Aktepe – Lalolar, Alemdar, Armutalan – Çöplü, Aynü’l Arüs – Aynarız, Beğre, İkizpınar – Çopur, Demircilik, Kangal, Kapıdere, Ayliya – Gündere, Karahasanuşağı, Karatepe, Kavaktepe – Genolar, Kizirler – Domolar, Koçovası, Lordin –… Nerelerde bulunmuşuz?
Kahramanmaraş, Türkiye’nin İç Anadolu ve Akdeniz bölgeleri arasında geçiş bölgesinde konumlanan, hem kültürel miras hem de doğal güzellik açısından zengin bir ildir. Şehir, ekonomisini büyük ölçüde tarım, sanayi ve enerji üretimi üzerine kurmuştur. Özellikle buğday, kayısı, Antep fıstığı gibi ürünlerle tarımda güçlü bir potansiyele sahiptir.
Coğrafi olarak Maraş, dağlık kesimlerle yayla alanlarını, verimli vadilerle enerji potansiyeli taşıyan sahaları bir araya getirir. İklim geçişli yapısı ile yılın çeşitli zamanlarında hem karasal hem Akdeniz iklim özellikleri kendini gösterir. Bu iklimsel çeşitlilik, tarımsal üretimde de bölgesel farklılıklar yaratır; özellikle yüksek rakımlı yaylalarda farklı mahsuller yetiştirilebilir.
Tarih boyunca Kahramanmaraş, Hititler, Persler, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi birçok uygarlığın etkisinde kalmış; kültürel zenginliklerini bu miraslardan devralmıştır. Şehir, özellikle el sanatları (bakır işleri, Maraş işi dondurma gibi) ile güçlü bir kültürel tanıtıma sahiptir.
Ekonomide sanayi de öne çıkar. Tekstil, gıda işleme, çimento ve enerji sektörleri Kahramanmaraş’ın ekonomik omurgasını oluşturur. Ayrıca, son yıllarda enerji yatırımları ve yenilenebilir kaynakların kullanımı şehri stratejik konuma taşımaktadır.
Nüfus açısından şehir ve çevresindeki ilçelerin yerleşim yoğunluğu dikkat çeker. İç göç ve şehirleşme, Kahramanmaraş’ın kent dokusunu hızlı şekilde şekillendirmiştir. Ulaşım altyapısı, karayolları, demiryolu ve hava bağlantılarıyla gelişmiş bir şehir haline gelmiştir.
Kültürel alanda Kahramanmaraş, mutfağı ve geleneksel lezzetleri ile de meşhurdur. Maraş dondurması, yöresel tatlılar ve baharat kullanımı bu kültürün sofralardaki yansımasıdır. Festivaller, halk oyunları ve yöresel kutlamalar ilde kültür yaşamını canlı tutar.
Sonuç olarak Kahramanmaraş, coğrafi konumu, ekonomik çeşitliliği, kültürel mirası ve stratejik yönleriyle Türkiye’nin öne çıkan illerinden biridir. Gelişme potansiyeli yüksek, hem tarımsal hem sanayi odaklı yatırımlara açık, tarihi ve doğal değerleriyle dikkat çekici bir şehir olarak kendini göstermektedir.
Osmaniye, Türkiye’nin Çukurova ovasının doğu ucunda yer alan, tarım ve tarih açısından zengin bir şehirdir. 2022 nüfusuna göre kent merkezi nüfusu yaklaşık 252.186 kişidir. Vikipedi Şehrin konumu, Nur Dağları eteklerinde olması, hem ova hem dağ iklim özelliklerini birleştirmesine imkan tanır.
Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Osmaniye, İpek Yolu güzergâhı üzerinde stratejik bir konuma sahipti. Vikipedi+1 Osmaniye, eski adıyla Cebel-i Bereket olarak da bilinir. Vikipedi+1 Cumhuriyet döneminde 1924–1933 yıllarında il statüsüne sahip olmuş, ancak 1933’te Adana iline bağlı ilçe haline gelmiş; yeniden 1996 yılında il olarak ayrılarak Türkiye’nin 80. ili olmuştur. Vikipedi+1
Coğrafya ve İklim
Osmaniye, Akdeniz iklim kuşağında yer alır; yazları sıcak ve kurak, kışları ise ılıman ve yağışlı geçer. Vikipedi+1 Şehrin alanı geniş ovalardan dağlara kadar değişir; Ceyhan Nehri ile sulanan toprakları tarımsal üretim için elverişlidir. Wikivoyage+1
Ekonomi ve Geçim Kaynakları
Osmaniye’nin ekonomisi büyük ölçüde tarıma dayanır. Yerel üretim içinde bazı ürünler ön plandadır: yer fıstığı (fıstık), sebze-meyve, zeytin gibi tarımsal ürünler ekonomi içinde önemli yer tutar. Wikivoyage+1 Kent, bu bağlamda hem iç pazar için üretim yapar hem de bölgesel ticaret merkezlerinden biri olarak işlev görür.
Kültürel ve Turistik Değerler
Osmaniye, açık hava müzeleri, kalıntılar ve doğal güzellikleriyle dikkat çeker. Özellikle Hierapolis-Castabala antik kenti, Toprakkale Kalesi, Karatepe-Aslantaş Açık Hava Müzesi gibi tarihî yerler ziyaretçilerin ilgisini çeker. Vikipedi+2Wikivoyage+2 Şehir, hem kent merkezi hem çevresindeki yaylaları ile doğa turizmi açısından potansiyel taşır.
Nüfus ve İdari Yapı
Osmaniye ili 2022 itibarıyla yaklaşık 559.405 nüfusa sahiptir. Vikipedi İl içinde Yedi ilçe bulunmaktadır: Bahçe, Düziçi, Hasanbeyli, Kadirli, Osmaniye (merkez), Sumbas ve Toprakkale. Vikipedi Osmaniye merkezi ilçe olarak 859 km²’lik alana sahiptir ve 2022 yılı verilerine göre nüfusu 285.430’dur. Vikipedi
Osmaniye, hem stratejik konumu hem verimli toprakları hem de zengin kültürel mirasıyla Türkiye’nin dikkat çeken şehirlerinden biridir. Tarım, tarih ve doğa üçgeninde gelişen potansiyeliyle geleceğe umutla bakmaktadır.
Kahramanmaraş’ın Elbistan Havzası, Türkiye’nin önemli tarım bölgelerinden biridir. Havza Bazlı Destekleme Modeli kapsamında bölgede yetiştirilen belirli ürünler, devlet tarafından desteklenmektedir. İşte Elbistan Havzası’nda 2024 yılı için destek kapsamına alınan ürünler ve detaylar:
1. Tahıllar ve Baklagiller
Buğday (Kıraç Alanlar)
Arpa (Yemlik)
Nohut (Kuru Tarım Alanları)
Mercimek (Kırmızı Mercimek)
Elbistan Havzası’nda buğday, şeker pancarı, yonca ve kayısı en çok desteklenen ürünler arasında. Çiftçilerin, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın https://www.tarim.gov.tr adresinden güncel destek miktarlarını kontrol etmeleri önerilir.
Türkiye’deki başlıca tarım havzaları ve bu havzalarda yetiştirilen öne çıkan ürünler şunlardır:
1. Marmara Havzası
- Buğday, ayçiçeği, şeker pancarı
- Meyve: Şeftali, kiraz
- Sebze: Domates, biber
2. Ege Havzası
- Zeytin, üzüm, pamuk
- Tütün (Özellikle Manisa, İzmir)
- İncir (Aydın)
3. Akdeniz Havzası
- Turunçgil (portakal, limon), muz (Alanya, Anamur)
- Sebze: Seracılık (domates, hıyar)
- Yer fıstığı (Osmaniye)
4. İç Anadolu Havzası
- Buğday, arpa, şeker pancarı (Konya, Ankara)
- Mercimek (Kırmızı mercimek – Konya)
- Patates (Niğde)
5. Karadeniz Havzası
- Çay (Rize, Trabzon)
- Fındık (Ordu, Giresun)
- Mısır (Samsun, Tokat)
6. Güneydoğu Anadolu Havzası (GAP Bölgesi)
- Pamuk, karpuz (Şanlıurfa)
- Antep fıstığı (Gaziantep)
- Arpa (kıraç alanlar)
7. Doğu Anadolu Havzası
- Kayısı (Malatya)
- Şeker pancarı (Erzurum)
- Baklagiller (nohut, fasulye)
8. Trakya Havzası
- Ayçiçeği (Türkiye üretiminin %70’i)
- Pirinç (Edirne)
- Buğday
Özel Havzalar
- Elbistan Havzası: Şeker pancarı, buğday
- Bafra Ovası: Tütün, pirinç
- Çukurova: Pamuk, turunçgil
Kaynak:
Tarım 5.0 Çağında Kırsal Kalkınmanın Anlamı ve Gerekliliği
Bu çalışma, bir varsayım üzerinden kurgulanmıştır: Bir ülkenin gıda güvenliğinden sorumlu
karar verici olarak göreviniz, üretimi en düşük maliyetle ve en yüksek sürdürülebilirlikle
gerçekleştirmektir. Sosyal devlet yaklaşımı göz ardı edilerek yalnızca verimlilik ve kapitalist
sistem mantığıyla süreç değerlendirilmektedir. Bu bağlamda, Tarım 5.0’ın kırsal kalkınma
üzerindeki etkileri sistemsel bir bakış açısıyla ele alınmıştır.

- Üretim Sürecinin Evrimi: Tarım 1.0’dan 5.0’a
Tarımın tarihsel gelişimi, her aşamada bir üretim faktörünün verimliliğini artırmaya yönelik
olmuştur. İlk başta insan emeği temel üretim gücüyken, zamanla kimyasal girdiler, genetik
materyal ve son olarak otomasyon ön plana çıkmıştır. Tarım 5.0 ile birlikte, üretim süreci
büyük oranda insan faktöründen arındırılmış bir yapıya evrilmektedir.
- Kırsal Nüfusun Değişen Rolü
Yüksek teknoloji, otonom sistemler ve yapay zekâ destekli üretim sistemleri, kırsal
bölgelerde yaşayan geleneksel iş gücünü sistem dışına itmektedir. Kapitalist sistemde
katma değer yaratamayan her unsur gibi, kırsal nüfus da harcanabilir hale gelmektedir.
- AB Politikaları Üzerinden Yorum
Avrupa Birliği’nin 1992 sonrası tarım politikaları, üretimden çok sürdürülebilirliğe
yönelmiş; çevre, iklim ve doğal kaynakların korunması gibi başlıklar ön plana çıkmıştır. Bu
durum, kırsal kalkınma politikalarının yön değiştirdiğini ve klasik anlamda kırsal yaşamı
desteklemeye odaklı olmaktan çıktığını göstermektedir.
- Yatırım ve Verimlilik İkilemi
Hem kamu hem de özel sektör yatırımları açısından kırsal alan, düşük talep ve düşük geri
dönüş nedeniyle dezavantajlı konumdadır. Verimlilik temelinde yapılan her yatırım
değerlendirmesi, kırsal alanları geri plana atmakta ve insan varlığı gerektirmeyen sistemler
ön plana çıkmaktadır.
- Kırsalın Yeni Rolü
Tarım 5.0 çağında kırsal alanın rolü, artık sosyal değil üretim odaklıdır. Kırsal, veri toplayan,
otomasyonun işlediği, uzaktan izlenebilir bir tarımsal üretim sahasına dönüşmektedir.
İnsan yerleşimi değil, makine ve sistem yerleşimi esastır. Yeni kırsal; üretim merkezli,
dijitalleşmiş ve lojistik olarak optimize edilmiş bir yapıdadır.
Sonuç:
Sosyal devlet yaklaşımından bağımsız düşünüldüğünde, kırsal kalkınmanın klasik hedefleri
anlamını yitirmektedir. Tarım 5.0 teknolojileri, üretimi insandan bağımsızlaştırmakta;
böylece kırsal yaşamın kendisi değil, sadece üretim kapasitesi önem kazanmaktadır. Bu
doğrultuda kırsal kalkınma, sosyal refah değil, sistem verimliliği açısından ele alınmalı;
yatırımlar ve destekler bu yeni paradigma doğrultusunda yeniden şekillendirilmelidir.
Kaynakça:
- European Commission (2021). The Common Agricultural Policy 2023–2027.
- Pingali, P. (2012). Green Revolution: Impacts, limits, and the path ahead. Proceedings of
the National Academy of Sciences.
- Wolfert, S., Ge, L., Verdouw, C., & Bogaardt, M.-J. (2017). Big Data in Smart Farming – A
review. Agricultural Systems.
- FAO (2019). The State of Food and Agriculture: Moving forward on food loss and waste
reduction.
- OECD (2020). Innovation, Productivity and Sustainability in Food and Agriculture.